Pizza Vira

Bugünkü yazımda ODTÜ KKK'ya çok yakın olan bir restoranı tanıtacağım. Eğer güzel bir şeyler yemek için Girne'ye ya da Lefkoşa'ya gidemeyecek durumdaysanız, Pizza Vira'nın kesinlikle hayatınızı kurtaracağını söyleyebilirim. Çok lezzetli yemekleri çok uygun fiyatlara bulabilirsiniz bu restoranda. Menüdeki başlangıçlar kısmında kalamar, peynir tabağı, tavuk kanat, avcı böreği ve elma dilimli patates kızartması yer alırken ana yemek olarak lahmacun ve pide çeşitlerini, İtalyan mutfağından yemekleri, pizza çeşitlerini, tavuk yemeklerini, Meksika mutfağından yemek alternatiflerini, çocuklar için yarım porsiyonlu yemekleri ve tatlı alternatiflerini bulabilirsiniz. Açıkçası avcı böreği ve elma dilimli patates kızartması dışında önerebileceğim bir başlangıç alternatifi yok aklımda. Tabii ki avcı böreğinin burada da güzel yapıldığını söyleyebilirim. Başlangıçların dışında Pizza Vira'da tadı her seferinde damağımda kalan iki yemek çeşidi var; fakat elimde bu yemekleri size gösterebileceğim fotoğraflar yok bu sefer. Bunlardan ilki tavuk dolma. Kocaman kızarmış tavuk göğsünün içi yoğun kıvamlı beşamel sos ve mantarla doldurulmuş bu yemeğe bolca taze sebzelerle yapılmış salata, pilav ve patates kızartması eşlik ediyor. Eğer soslu tavuk damak tadınıza hitap ediyorsa, bu yemeği beğeneceğinizi garanti edebilirim. Bir diğer çok sevdiğim yemek ise Meksika mutfağına ait olan tavuklu ve dana etli fajita. Kendine özgü sosu ile pişirilen, üzerine de sotelenmiş biber ve soğan karışımı yerleştirilen minik minik doğranmış dana ve tavuk eti parçalarını ekşi krema ve salsa sos ile tatlandırarak tortillaya sarıp yiyebilirsiniz. Yemesi zaman alan bu yemeği yedikten sonra aldığınız kalorilere üzülmemek için bu yiyecekleri yavaşça yemenizde fayda var. Eğer dana eti sevmiyorsanız sadece tavuk etinden oluşan fajitayı da deneyebilirsiniz. Pizza Vira'dan ağzınızı tatlandırarak ayrılmak isterseniz size kesinlikle kızarmış dondurmayı tavsiye ederim. Yalnız belirtmem gerekir ki bir porsiyonu iki kişiye yetebilecek boyutta. Bol kalorili ve lezzetli bir gün için Pizza Vira'ya gitmenizi öneririm.

Califorian Gold

Şehirleşmiş ve çeşit çeşit mağazalardan oluşan güzel bir cadde düşünün. O caddede ne ile karşılaşsanız çok şaşırırsınız? Açıkçası ben Magosa'daki şehirleşmiş yapının içerisinde kocaman ve yemyeşil bahçesiyle geleni geçeni kendine çeken Califorian Gold' u gördüğümde çok şaşırdım. Özellikle havaların ısınmasıyla beraber o kocaman bahçesinin de daha da şenlenmiş olabileceğini düşünmek sanırım yanlış olmaz. Üstelik ulaşımı da çok kolay. Tam olarak yerini bilmesem de Doğu Akdeniz Üniversite'sine yakın olduğunu söyleyebilirim.Tabii ki bu bahçenin ya da havadar mekanın yanında Califorian Gold' un lezzetli yemeklerini sizlerle paylaşmazsam olmaz. Bu restoranın en sevdiğim özelliği sipariş verir vermez gelen çeşit çeşit ufacık ekmekler ve yanında nar ekşili, zeytinyağlı ve kekikli sos. Califorian Gold'a gittiğimde zaman zaman siparişimi unutup kendimi sadece zeytinyağına bandığım ekmek parçalarını yerken buluyorum. Bunun dışında benim için bir klasik olan avcı böreği de güzel bir başlangıç olur yemekten önce

. Bu restoranın menüsü de sizlere tanıttığım önceki yerlerle hemen hemen aynı diyebilirim. Size bugün iki farklı yemek tanıtacağım. İlki keçi peynirli tavuk. Dürüst olmak gerekirse bu seçim dolma gibi sarılmış tavuğun içindeki keçi peynirinin az olması nedeniyle beni hayal kırıklığına uğrattı. Eğer yediklerinize dikkat ediyorsanız yanındaki bol miktardaki salata ve sotelenmiş sebzeler tam size uygun. Bir diğer anlatacağım yemek ise frenk soğanlı soslu tavuk. Kocaman parça tavuk etinin üzeri kremalı hardallı sos ve minik taze soğan parçalarıyla kaplanmış. Kremalı soslarla aram pek iyi olmadığı için bu yemek benim için ağır bir seçim ama yanındaki patates püresi, kızarmış kocaman soğan halkaları, haşlanmış sebzeler ve pilav sayesinde kremalı tavuk yüzünden içinizin bayılmasını engelleyebilirsiniz. Benim önerilerim bu seferlik bu kadar. Son olarak eğer Magosa size uzaksa, Dereboyu, Lefkoşa'daki Califorian Gold'a gidebilirsiniz. Afiyet olsun.

Eziç Peanuts

Yaz mevsiminde en sevdiğim şeylerden biri deniz ile iç içe olmaktır. Girne'de bulunan Eziç Peanuts bunun için harika bir mekan. Denize sıfır oluşuyla bir an için Kıbrıs'ın sıcaklığını unutturuyor insana. Kocaman bembeyaz balkonuyla da içinizi açıyor. Üstelik menüsü de çok geniş. Başlangıç olarak kesinlikle "Kıbrıs patatesi" almanızı tavsiye ederim. Patates kızartmasına farklı bir lezzet katan güzel bir alternatif... Ha unutmadan herhangi bir başlangıca da ihtiyacınız olmayabilir çünkü masanıza oturur oturmaz koca bir kase kabuklu fıstığı ikram olarak önünüzde bulacaksınız. Başlangıçların yanında menü salatalar, makarnalar, piliç yemekleri, diyet yapanlar için düşük kalorili yemekler, fajitalar, et yemekleri ve pizza ve hamburger alternatiflerinden oluşuyor. Daha özel olarak ben size " Piliç Isabella" yemenizi öneririm. Kremalı mantar soslu yumuşacık tavuk parçalarının yanında çok lezzetli renkli biberlerle harmanlanmış kuskus, biberiye ile sotelenmiş patates ve kabak parçaları, haşlanmış brokoli ve havuç ve de hafif aromasıyla güzel bir makarnadan oluşan denenmesi gereken ve de beğeneceğinize inandığım bir lezzet. Bunun dışında "Krepli Piliç" de özellikle beşamel sos seven biriyseniz size hitap edecek bir seçenek olacaktır. Özellikle bunu patates kızartması favori yiyeceği olanlara tavsiye ediyorum. Bolca gelen kızarmış patatesin yanında pilav ve salatayla denge kurulmaya çalışılmış bir kombinasyon. Beni bu yemekler kesmedi bir de tatlı yemeliyim derseniz ya da sadece tatlı yemek için oraya gidecekseniz "Sıcak Çikolata Sufle"yi- ki benim en sevdiğim tatlıdır- size öneririm. Menüde aynı zamanda geniş bir içecek bölümü de bulunmakta. Meşrubatlar, sıcak içecekler, alkollü kokteyller, biralar, viskiler, menüdeki içecekler kısmının sadece birkaçı. Uzun lafı kısası, hazır yaz gelmişken Eziç Peanuts'a gidin ve deniz manzarasının tadını çıkarın.

Cafe Biyer

Bu hafta yılda iki ya da üç kez olan Lefkoşa ziyaretlerime yenisini ekledim. Bu nadir olan ziyaretlerimden dolayı Lefkoşa benim için senelerdir Dereboyu'ndan ibaret. E hazır gitmişken de Cafe Biyer'e uğramamak olmazdı :). İki bölümden oluşan bu restoran, birçok insanın ihtiyaçlarına hitap eden bir ambiyansa sahip. Akşamları canlı müzik dinleme imkanı bulabileceğiniz bu mekanda orta büyüklükteki bar kısmında içkilerinizi yudumlayabilir ya da caddeye bakan rengarenk döşenmiş kısmında lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. Bunun yanında y
enilenen menüleri gerçekten iştah kabartıyor. Özellikle midye sever biriyseniz, atıştırmalıklar kısmındaki midye dolma seçeneği sizin bir hayli iştahınızı kabartacak :). Açıkçası sipariş vermeden önce midye dolmayı ne ölçüde güzel yaptıklarına dair tereddütlerim vardı fakat yediğim ilk midye dolmada bunun yersiz olduğunu anladım :). Ama midye dolma sevmeyenlerdenseniz, size atıştırmalık olarak Çin böreğini tavsiye ederim. Gerçek bir Çin lokantasında yiyebileceğiniz Çin böreği ile aynı lezzete sahip olmasa da bir börek olarak gerçekten lezzetliydi :) Menüdeki atıştırmalıklar seç
eneği haricinde sandviçler, dürümler, tavuk yemekleri ve et yemekleri seçenekleri de mevcut. Eğer farklı bir lezzet denemeye hazırsanız size tiryaki soslu tavuğu tavsiye ederim. Bol salatası, çıtır çıtır kızarmış patatesleri ve içi minik minik sebze parçalarıyla doldurulmuş üç adet tavuk sarmasıyla benim için dengeli bir yiyecekti. Sadece bu yemekteki tiryaki sosa alışmanız biraz zaman alabilir. Açıkçası tavuk sarmaların üzerine dökülen bu sos benim için oldukça yeni bir tattı. Ama yeni soslara açık değilseniz size New York usulü tavuğu önerebilirim. New York usulü tavuk da tiryaki soslu tavuk gibi üç yiyecek kombinasyonundan oluşuyor. Yalnız salata ve patates kızartmasından farklı olarak New York usulü tavukta üstü peynirlerle süslenmiş içi mantar, soğan ve cheddar ile doldurulmuş büyük bir tavuk dolma bulunmakta. Eğer bir gün Dereboyu'na yolunuz düşerse, Cafe Biyer'e uğramanızı tavsiye ederim. Şimdiden afiyet olsun :).

The Bigos

Herkes için yemek yemek önemlidir fakat yeme eylemine katılan anlamlar kişiden kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Kimisi sadece karnını doyurmak için yemek yerken kimisi de kendini mutlu etmek ya da yeni tatlar denemek için yemek yer. Her iki grup için de tek önemli ortak nokta yenilen yemekten keyif almak istenmesidir. Bazen yediğiniz yemek sizi büyük hayal kırıklığına uğratabilir. Özellikle bu durumu ilk defa gittiğiniz mekanlarda daha sık yaşarsınız. Kafanız karışır menüye baktıkça ve " Acaba siparişimi beğenecek miyim?" şüphesi ile yemeğinizi sipariş edersiniz. Bu durumu çok yaşadığım için gittiğim yerlerdeki çok beğendiğim yiyecekleri sizlere tanıtmak istiyorum. Belki bir nebze de olsun önerilerim yararlı olur ve aynı tatlarla mutlu olursunuz :).
Bugün güzel havayı fırsat bilerek Girne'ye gittim. Tabi ki Girne'ye gitmişken en sevdiğim restauranda uğramamak olmazdı. Bir sene önce arkadaşlarım sayesinde bulduğum bir yer, The Bigos. Ankara'da ve Girne'de şubesi olan bu restaurant, yemekleri kadar dekorasyonu ile de dikkat çekiyor. Menü sandviç, makarna, dürüm ve hamburger gibi kısımların yanında her ne kadar yemek çeşidi az olsa da Meksika ve Çin yemeklerinin de bulunduğu kısımlardan oluşuyor. Tabii ki başlangıçları, tatlıları ve içkileri de unutmamak lazım. Eğer hamburger seviyorsanız kesinlikle The Bigos'a gidip Western Burger'den yemelisiniz. Normalde fast food

yemekten kaçınan bir insan olmama rağmen bazen gözümü karartıp oraya sırf hamburger yemeye gidiyorum :). Kendi yaptıkları hamburger köftesi ve soslarıyla harika bir lezzet. Yanındaki bolca patates kızartmasını da es geçmek olmaz :). Ben hamburgerimi bekleyecek kadar sabırlı değilim önden de bir şeyler yemem gerek derseniz baharatlı soğan halkaları sipariş etmenizi öneririm. Çıtır soğan halkaları ve bolca yeşillikten oluşan salatasıyla  güzel bir seçenek. Ama soğan halkalarıyla idare edemeyecek kadar açsanız ve de acı seviyorsanız Buffalo Wings yemelisiniz. Ekşi krema ile güzel bir denge oluşturmuş başka bir alternatif :).
Umarım seçimlerimi beğenirsiniz. Afiyet olsun :).